YURT DIŞI EĞİTİM Haberleri Tümü

Kovid-19, yabancı ülkelerle Türkiye arasındaki öğrenci trafiğinin hızını kesemedi

 Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde bazı seyahat kısıtlamaların gelmesi ve pandeminin yayılması nedeniyle zaman zaman sekteye uğrayan yabancı ülkelerle Türkiye arasındaki öğrenci trafiği yeni normalleşme döneminde yeniden hareketlendi. Uçaktan havalimanına, öğrencilerin kaldığı yurtlardan okullara göre sıkı tedbirler alınarak sürdürülen eğitimler için binlerce öğrenci yurt dışına çıkarken, çeşitli ülkelerden yurt dışına okumaya giden yabancı öğrencilerin yine ilk tercihleri arasında Türkiye'deki üniversiteler geliyor.

Yurt dışı Eğitim Derneği Başkanı Osman Yılmaz,  yaptığı açıklamada, mart ayında dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını nedeniyle bir çalışma grubu oluşturduklarını, öncelikle yurt dışında eğitim gören ve Türkiye'ye dönüşü için çalışma ve takibini yaptıklarını söyledi.

Yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Yılmaz, "Son dönemde dünyayı meşgul eden Kovid-19 virüsü ile ilgili de, ilk andan itibaren YEDAB koordinasyonunda, üye acentelerimizin yurt dışında eğitimleri devam eden öğrencileri, eğitim almakta oldukları okullar ve konaklama yerleri, ilgili ülkelerdeki resmi temsilciliklerimiz ve Türk Hava Yolları (THY) başta olmak üzere tüm havayolu şirketleriyle çok yakın ve sürekli iletişim halini sürdürmekteyiz. Yurt dışında bulunan hiçbir öğrencimizin herhangi bir sağlık problemi bulunmadığı gibi devam eden süreçte de yapmaları ve yapmamaları gerekenler konusunda acentelerimizce gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır." diye konuştu.

Yılmaz, bu dönemde Türkiye’ye geri dönmek isteyen veya bulundukları ülkede süreci geçirme kararı alan bütün öğrencilerle, hiçbir ticari kaygı gözetmeksizin, Türkiye'nin tüm resmi kurumlarının tavsiye ve yönlendirmeleri doğrultusunda gerekli danışmanlık desteği sunmaya devam ettiklerini kaydetti.


- "Öğrenme konusunda bu konfor öğrencilerimiz açısından bir avantaja dönüştü."


Dışişleri Bakanlığı bünyesinde öğrencilerin ülkeye dönmesi için başarılı gayret ve çalışma gerçekleştirdiklerini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Kovid-19 salgını maalesef devam ediyor. Buna rağmen yeni normalleşme dediğimiz süreç içerisinde, dünyanın birçok bölgesinde dil ya da yüksek öğretim gören öğrenciler de yeni yeni eğitim sürecine başladılar. Bu öğrencilerimizle sıkı bir diyalog içerisine girerek, salgın sürecinde problemlerin neler olduğunu yaptığımız görüşmelerle kontrol ettik. Hatta bazı ülkelere bizzat dernek yöneticileri olarak öğrencilerimiz adına denetimler gerçekleştirdik. Bu süreçlerde de yurt dışındaki okulların gerek sınıf mevcudiyetinin yarıya indirilmesi, sosyal mesafe ve dezenfektasyon süreçlerinden geçerek, sınıfların sterilize ortamlar haline getirilmesi, giriş ve çıkış kapılarının ayrı ayrı yerlerden verilmesi, öğrencilerin maske, el temizliği, siperlik ve hijyen tedbirleri alması, kantin ve sosyal alanların belirli mesafelerle belirlenmesi, tuvalet, kantin gibi ortak kullanım alanlarının temizlenmesi gibi aldıkları önlemleri yerinde gözlemleme şansı yakaladık. Ayrıca bu önlemleri son derece başarılı bulduk. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen sandalye, sıra aralıklarına da dikkat ettiklerini gördük. Yaklaşık 2 metrelik mesafelerle sınıf kontenjanları otomatikman yarı yarıya azaldı. Öğrenme konusunda bu konfor öğrencilerimiz açısından bir avantaja dönüştü."

Yılmaz, dernek olarak öğrencilerin güvenlik, sağlık ve kaygı seviyelerinin olağan seyrinde sürmesi için ilk günden itibaren gelişmeleri yakından takip ettiklerini, muhtemel senaryoları tüm ihtimalleriyle birlikte en üst seviyede değerlendirdiklerini, bu konudaki partner okulların da desteğiyle gerekli tüm adımları attıklarını ifade etti.

YEDAB ile üye acentelerinin devletçe alınan tavsiye ve tedbir kararlarına uygun bir şekilde ofislerinde ve online kanallar aracılığıyla haftanın her günü kesintisiz hizmet vermeyi sürdürdüklerini dile getiren Yılmaz, "Tüm dünyada alınan tedbirlerle kısa sürede sonuçlanmasını umduğumuz mevcut durumda; öğrenci ve velilerimizin, uzun soluklu bir kariyer hedefi olarak görülmesi gereken yurt dışı eğitim planlarına devam ediyor olmaları, öğrencilerimizin eğitim hayatlarının normal seyrine dönmesi adına sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Türkiye'nin yurt dışı eğitim sektöründe lider ülkelerden biri olduğu artık bir gerçektir. Pandemi sürecinde de Türk öğrencilerimizin yurt dışı eğitim ve dil hedeflerinde bir sapma olmadı. Derneğimiz bünyesinde yer alan 92'si Türk olmak üzere 300 üye acentelerimiz öğrencilerimizden eğitimleri için her gün yüzlerce başvuru geldiğini ve eğitimde hız kesmeden öğrencilerimizin hedefleri doğrultusunda çalışmaya gayret gösterdiklerini ifade ediyorlar." değerlendirmesini yaptı.



- "Türkiye son yıllarda 182 ülkeden yaklaşık 178 bin uluslararası öğrenciye ulaşmıştır"



Yılmaz, yurt dışından da eğitim için ülkeye gelmek için hazırlıklar yapan ve gelmeye istekli binlerce öğrenci bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bizler de salgın sürecinde, ülkemizde uzun süredir var olan yurt dışı eğitim sektöründe birliği sağlamak, buna göre, sektör paydaşlarının birbirlerini daha iyi tanıyıp ortak fikirler üretmelerine, sektörün temel problemleri üzerine çalışmalar yapmalarına ve sektördeki regülasyon çalışmalarında etkin rol oynayarak, kalitenin arttırılması misyonuyla çıktığımız bu yolda çalışıyoruz. Yeni normalleşmeyi yakalamak ve gerekli sağlıklı ve konforlu eğitim hizmetini sunmak için ilerleme adına her gün güncel çalışma ve araştırmalar gerçekleştiriyoruz. Yurt dışı eğitiminde ABD ve İngiltere gibi ülkelerin yıllık gelirlerinin büyük bir kısmı kültür ve eğitiminden karşılanmaktadır. Türkiye de son yıllarda yukarı doğru bir ivme ile 182 ülkeden yaklaşık 178 bin uluslararası öğrenciye ulaşmıştır. Bu bağlamda ülkemizin 2023 hedefimiz 250 bin, 2030 hedefimiz ise 500 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapmak. Türk üniversiteleri yılda 35 binin üzerinde yeni öğrenciye ev sahipliği yaparken, Türkiye mezunu uluslararası öğrencilerin de sayısı 150 bini geçmiş bulunuyor."

Türkiye'de en popüler eğitim programlarının tıp, eczacılık, dişçilik gibi sağlık programları olduğunu, mühendislik programlarının da son yıllarda büyük ilgi gördüğünü kaydeden Yılmaz, Kovid-19 sürecinde Türk vakıf üniversitelerinin başta İngilizce olmak üzere Fransızca, Almanca ve Arapça programlarının büyük ilgi gördüğünü söyledi.

-"Kovid-19'da Türk üniversiteleri çok başarılı bir süreci geride bıraktı"

Yılmaz, Türkçe eğitime de büyük ilgi bulunduğunu kaydederek, "Kovid-19 pandemi sürecinde, Türk üniversiteleri çok başarılı bir süreci geride bırakmıştır. Pandeminin yayılması ve etkisinin artırmasıyla birlikte bütün üniversitelerimiz ve eğitim kurumlarımızın son teknoloji eğitim sistemleri ile öğrencilerin eğitimlerinin kesintisiz sürmesini sağlamıştır. Yine 2020-2021 yılı için uluslararası öğrencilerin Türkiye'de eğitim için Koronavirüse rağmen çok yoğun talepleri bulunmaktadır. Türk üniversitelerimiz de son derece modern kampüslerinde tüm temizlik ve dezenfeksiyon önlemlerini alarak hizmet vermektedir. Birçok üniversitemizin bağlı olduğu hastaneleriyle birlikte hem tedavi hem de aşı çalışmaları devam etmektedir." diye konuştu.

Yılmaz, Türk üniversitelerinin de bu yıl "Study in Turkey" programı çerçevesinde, uluslararası öğrencilere başta THY olmak üzere bazı uçuş firmalarıyla hem özel hem de charter uçaklar kaldıracağını bildirdi.

Havalimanından öğrencileri karşılama sonrası steril ortamlarda okullara ve yurtlarına kayıt yaptırmalarında yardımcı olduklarını belirten Yılmaz, "Pandemi sürecinde de eğitim kurumlarımız öğrencilere kayıttan öğrencilerin Kovid-19 testlerine kadar birçok alanda yardımda bulunuyorlar. Koronavirüsün tüm dünyada uluslararası eğitimde durma noktası yaratmasına rağmen Türk üniversitelerimiz ve okullarımız şu ana kadar bu süreçten başarılı bir şekilde çıktılar. Bu yıl da çok yüksek oranlarda uluslararası öğrenciyi aramıza katmaya devam edecekler." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bu süreçte Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere Kovid-19 sürecini başarılı bir şekilde sürdürdüğünü ifade eden Yılmaz, şu ifadeleri kullandı.

"Pandemi sürecinde yurt dışında eğitim gören ve salgın nedeniyle ülkemize geri dönmek zorunda kalan Türk öğrencilerimizin büyük bir bölümü yeni normalleşme ve tedbirlerin ardından eğitim gördükleri ülkelere gitmeye hazırlanıyorlar. Hatta kısıtlama olmayan ülkelerdeki birçok öğrencilerimiz tedbirlerin alındığı okullarda örgün eğitime tekrar başladılar. Yine ülkemizin elçilikleri ve konsoloslukları aracılığıyla bu konuda birtakım kolaylaştırıcı önlemler alınarak öğrencilerimiz, uzun bir aranın ardından eğitim aldıkları ülkelerde eğitimlerine başladılar. Giden öğrencilerimize hala etkin olan pandemi sürecinde koronavirüsle karşılaşma ihtimallerine karşı bütün öğrencilerimizi 'Covid-19 sigortası' kapsamında güvence altına almaya çalıştık. Okullarımızın gerekli önlemlerinin yanı sıra biz de gittikleri ülkelerde süren salgın hastalıkla karşılaşma ihtimallerine karşı öğrencilerimizi 30 bin dolarlık bir sigorta kapsamı içerisinde ücretsiz olarak sigortaladık. Bu da onların eğitimleri süresince karşılaşabilecekleri sorunlarda onların yanlarında olduğumuzu göstermeye yönelik bir çalışmadır. Bu kapsamda da öğrencilerimizden bu sigorta için herhangi bir ücret almıyoruz. Onların sağlıklarının önemli olduğu için."


- Yurt dışı eğitime başvuruda dikkat edilmesi gerekenler


Yılmaz, öğrencilerin yurt dışı eğitiminde acente seçimi konusunda çok dikkatli olmalarını, bu işlerin masraflı ve yüksek ücretli olduğunu belirtti.

Öğrenciler ve ailelerin eğitim için çok büyük paralar ödediklerini dile getirerek, "Bu ödedikleri paraların karşılığında kimi zaman maalesef kötü niyetli bazı kişiler tarafından dolandırılıyorlar. Bu yönde bize dernek olarak çok başvuru geliyor. Türkiye'nin tanımadığı ülke ve üniversitelere kayıt yaptırılmak suretiyle birtakım mağdur öğrencilerimiz oluyor. paralarını kaptırdıktan sonra bu öğrencilerimiz ve aileleri zor durumlara düşüyorlar. Bazen ülkemizde denkliği bulunmayan okullara yönlendirerek, aile ve öğrencilerimiz istismar ediliyor. Bu yüzden velilerimiz ve öğrencileri acente seçerken çok dikkatli olmaya davet ediyorum. Öğrencilerimiz e-devlet üzerinden bu okulların denklik durumlarını sorguladıkları gibi bu acenteleri derneğimize web sayfamız üzerinden de sorarak güvenilir ve doğru bilgi alabilirler. Bizler zaten bu alanda 'güvenilir acente' mottosuyla yola çıktık. Para ve eğitim hayatlarında kayıp yaşamamak için güvenilir firma ve okullar tercih edilmelidir." şeklinde konuştu.

Paylaş
Tweet Paylaş Paylaş
Yorum Gönder
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir. Teşekkür Ederiz.
Yorumunuz onaylanmıştır, teşekkür ederiz.
Ad Soyad
Yorumunuz